(Bu haber hazırlanırken Diken‘den alıntılar kullanılmıştır.)
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Tufan’ın Türkiye Gerontoloji Atlası (GeroAtlas) araştırmasından yola çıkarak kurulan üniversitede felsefe, tarih, teknoloji, biyoloji, tıp, kimya, ziraat, eczacılık, sosyoloji ve psikoloji gibi alanlarda dersler veriliyor.
Gerontoloji (yaşlı bilimi), sürekli uzayan yaşam süresine bağlı yaşlı nüfusun artmasıya doğan bir bilim alanıdır. Farklı bilim alanlarında yaşlanma ve yaşlılığı inceler. Bu anabilim dalı üzerine Türkiye’de ilk kürsü 2006 yılında Akdeniz Üniversitesi’nde kurulmuş.
‘GeroAtlas60+ Tazelenme Üniversitesi’nin kurulma amacı “kendini işe yaramaz hisseden, evde oturup vakit öldüren 60 yaş üstü bireyleri topluma kazandırmak, vakitlerini verimli geçirmelerini sağlamak ve ömür boyu öğrenme konseptiyle başarılı yaşlanan insanların çoğalmasına yardımcı olmak olarak” belirtiliyor.
Erkekler örgü örmeyi, kadınlar tamir yapmayı öğreniyor
Gerontoloji Üniversitesi’nin öğrencileri haftanın üç günü, günde 2,5 saat ders görerek aktif yaşama tekrar dönmüş oluyorlar. Erkek öğrenciler örgü, yemek yapma gibi beceriler kazanırken kadın öğrenciler de basit tamir işlerini yapabilecekleri yetkinliğe kavuşuyor. Bunların yanı sıra sosyoloji, psikoloji, biyoloji, tıp, hukuk, gerontoloji dersleri alıp uygulamalı eğitimlere katılabiliyorlar.
“Artık evden çıkmak için sebebim var”
İlk yılını tamamlayan öğrencilerle konuşan Hürriyet muhabiri Mesude Erşan, 66 yaşındaki Hicran Karabudak’ın “Emeklilikte bir süre sonra işe yaramazlık duygusu başladı. Derken bu üniversite hayatıma girdi. Artık evden çıkmak için sebebim var” sözlerini paylaştı.
63 yaşındaki Naci Kalender, üniversiteye gitmekle ilgili duyduğu motivasyonunu, “Birbirimizden de çok şey öğreniyoruz. Burada tekrar disipline oldum. Okul günü tıraş oluyorum, güzel giyinip, keyifle koşa koşa geliyorum” sözleriyle anlatırken, 64 yaşındaki Ali Akbaş, üniversiteye gitmenin sağlığına nasıl iyi geldiğini şu sözlerle dile getirdi: “Son derece faal, zinde, yeni işe başlamış kadar heyecanlıyım. Buraya geldiğimde şekerim ve tansiyonum yüksekti. Günde 9 ilaç alıyordum. Şimdi şekerim de tansiyonum da düştü. 7 kilo verdim. Kazak örmeyi de öğrendim, yemek yapmayı da.”
“Öğrenerek öleceğim”
Toplumun emeklilere işe yaramaz gözüyle baktığından dem vuran 64 yaşındaki Emine Kaşbek, “Anladık ki öğreneceğimiz şeyler bitmiyor” sözleriyle bu anlayışa karşı çıkarken, 62 yaşındaki Gül Hınçal üniversitenin varoluş amacını kendi bakış açısıyla şöyle tanımladı: “Aslında tereddüt ettim başta. Ama geldim, geliş o geliş. Öğrenerek öleceğim.”
Kaynak: Diken