Akıllı telefonlar, akıllı evler, giyilebilir akıllı teknolojiler derken bu “akıllı” kavramı hayatımızda fazlasıyla yer etmeye başladı ancak piller hala teknolojiye ayak uydurabilmiş değil. Bu kadar teknoloji içerisinde pillerin yetersiz kalması üzücü – fakat artık enerji devriminin eşiğindeyiz.
Büyük teknoloji şirketleri ve şimdilerde de elektrikli araç üreten otomobil şirketleri lityum-iyon pillerin sınırının farkında. Her ne kadar çipler ve işletim sistemleri eskiye nazaran daha verimli çalışıp pil tasarrufu sağlasa da akıllı telefonlarımızı şarj etmeden ikinci günü zor görüyoruz.
Üniversiteler pil geliştirme yarışında
Dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerden gelen alternatif pil buluşları gelmeye devam ediyor. Teknoloji ve otomobil firmaları pillerin geliştirilmesi için para yağdırıyor. Formula E (elektrikli araçlarla yapılan Formula) yarışları gibi etkinlikler ile pil geliştirme işinin her zamankinden daha fazla aciliyet kazanması pillerin gelişimine katkı sağlayacak gibi görünüyor.
Pillere ilişkin yıllardır yaşanan gelişmlere bizim telefonlarımıza henüz yansımadı. Çünkü telefon şirketleri, mevcut pillerin yerine gelebilecek en iyi teknoloji geliştirilmeden böyle bir atılım yapmak istemiyor. Zira böylesine bir dönüşüm beraberinde büyük yatırımları da getirecektir.
Peki şu ana dek deneysel anlamda başarılı olmuş hatta bazıları üretim aşamasına gelmiş yeni nesil piller neye benziyor?
1- Lityum-air nefes alan piller
Lityum-air piller oksitleyici madde olarak havayı kullanıyor. Sonuç olarak da lityum-iyon pillerden beşte bir oranında daha ucuz ve beşte bir oranında daha hafif bir pil ortaya çıkıyor. Bu aynı zamanda telefon ve arabaların pil ömürlerinin beş kat artması demek. Dallas Üniversitesi’nde yapılan son çalışmaların lityum-air pillerin geliştirilmesine katkı sağlaması ve bu tip pillerin 5-10 yıla kadar kullanıma uygun hale gelmesi bekleniyor.
2- Bioo bitki şarj cihazı
Bioo, fotosentez enerjisini kullanarak telefon ve tabletleriniz şarj eden bir saksı. Bu ürünü şu an bile satın alıp kullanabilirsiniz.
Bioo USB aracılığıyla cihazlarınızı günde 2-3 kere şarj etmenize imkan tanıyor. USB girişi taş şeklinde tasarlanıp kamufle edilmiş. Saksı, bitkinin fotosentezi sırasında su ve organik maddeler ile tepkimeye giren organik malzemeleri kullanıyor. Bu reaksiyon da cihazları şarj etmeye yetecek kadar enerji üretiyor.
Bu sadece bir başlangıç. Tüm ormanları bu şekilde enerji kaynağı olarak kullandığınızı düşünsenize! Tüm şehirler hem %100 yeşil enerji ile ihtiyaçlarını giderir hem de ağaç ve bitkileri korumak için geçerli bir sebebimiz daha olur.
3- Kağıt gibi katlanabilen pil
Jenax J. Flex pilleri sayesinde esnek cihazlar artık mümkün. Kağıt şeklindeki piller katlanabilir ve suya dayanıklı olduğundan kıyafetlerde ya da giyilebilir teknolojilerde kullanılabilir.
Saat korduna yerleştirilebilen bir pil hayal edin, böylelikle cihazın boyutunu büyütmeden istediğiniz pil kapasitesine erişebilirsiniz. Alan yetersizliği sebebiyle kullanılan düşük kapasiteli piller dolayısıyla karşılaşılan kısa pil ömrü de tarihe karışmış olur. Bu gelişmeyle birlikte ortaya çıkabilecek bir diğer teknoloji de katlanabilir tabletler. İşiniz bitince katlayıp cebinize koyabileceğiniz büyük ekranların olmasını kim istemez ki?
Bu pil de çoktan üretildi hatta güvenlik testlerinden de geçti. Performansını kaybetmeden 200 bin kez katlanabiliyor.
4- Deri gücü
Sürtünme kuvvetini kullanarak kişinin derisinden elektrik üreten bu pil ile ilk denemelerde 12 LED ampulü yakacak enerji üretti. Gelecekte bu teknoloji geliştirildiğinde giyilebilir teknolojiler için pil derdi olmayabilir.
Bilim insanları bu pil ile çalışabilen bir giyilebilir teknolojiyi tanıttılar bile. Sonraki adım umarız tüm giyilebilir teknolojilere uyum sağlaması olur.
5- uBeam ultrason ile şarj etme
UBeam, elektriği iletmek için ultrason kullanıyor. Elektrik, ses dalgalarına dönüştürülüp cihaza yönlendiriliyor ve bu ses dalgaları aygıta ulaşırken tekrar elektrik gücüne dönüştürülüyor.
UBeam konsepti 25 yaşındaki astrobiyoloji mezunu Meredith Perry tarafından ortaya atıldı. Perry, 5 mm kalınlığında bir plaka kullanarak cihazların ultrason ile şarj edilmesini sağlayacak olan bu ürün için şirketini kurdu. Ultrason vericiler, akıllı telefonlara ve dizüstü bilgisayarlara güç aktarmak için duvarlara asılabilir ya da dekoratif birer sanat eseri şeklinde tasarlanabilir. Cihazların şarj olabilmesi için sadece ince bir alıcıya ihtiyacı var.
uBeam’i önümüzdeki birkaç sene içerisinde cihazlarınızda görürseniz şaşırmayın.
6- StoreDot ile 30 saniyede şarj
Mevcut akıllı telefonlarla çalışan StoreDot şarj cihazı, Tel Aviv Üniversitesi nanoteknoloji bölümünde başlayan bir girişim projesi. Üretilen demo, standart batarya ve Samsung Galaxy S4 kullanılarak yapıldı.
Süper hızlı şarj süresine, StoreDot’un geliştirdiği teknoloji kullanılarak ulaşıldı. Bu yöntem, proteinlerin yapı taşları olan ve peptit adı verilen organik bileşenlerden oluşan biyolojik yarı-iletkenleri içeriyor. Vücut geliştirmeciler tarafından daha hızlı kas yapmak için kullanılan besinlere benziyor yani.
StoreDot ayrıca elektrikli bir arabaları yalnızca üç dakika içinde şarj edebilecek bir şarj cihazını da piyasaya sürmeyi planlıyor. Bu şarj ünitesinin maliyetinin yaklaşık 20 Pound (90 Lira) olması ve bu yıl içinde piyasaya çıkması bekleniyor.
7- Şeffaf güneş enerjili şarj cihazı
Alcatel, dokunmatik ekran üzerine yerleştirilmiş şeffaf güneş paneli olan bir telefon prototipi yaptı. Böylelikle telefonunuzu şarj etmek için tek yapmanız gereken onu güneşte bırakmak olacak.
Şimdilik piyasaya sürülmesi pek mümkün görülmese de, şirket yetkilileri bir gün bu sistemin gün içerisinde sıklıkla karşılaşılan yetersiz pil sorununa çözüm olabileceğini umuyor. Bu şarj sistemi, güneş panelleri gibi sıradan ışıkta da güneş ışığında da çalışabilecek.
8- Grafen araç pilleri
Grafen‘i her geçen gün daha sık duyacağız gibi görünüyor. Grafeni pil yapımında kullanan bir şirket, elektrikli araçların tek şarjla 800 km yol gidebilmesini sağlayan Grabat adında bir pil geliştirdi.
Geliştirmenin arkasındaki şirket olan Graphenano, pillerin yalnızca birkaç dakika içinde şarj edilebileceğini söylüyor. Bu pil, lityum iyondan 33 kat hızlı şarj ve deşarj olabiliyor. Deşarj olma hızı, hızlanmak için yüklü miktarda güce gereksinim duyan otomobiller için çok önemli. Bu pillere ilişkin daha da önemli bir detay ise çok yakında kullanıma hazır olmalarının beklenmesi.
9- %97 daha ucuz organik pil
MIT’nin son keşfi üretime uygun bulunursa, enerjinin geleceğinde organik pillerin de yeri olabilir. Bilim insanları bu çalışmalarında metal bataryalara kıyasla yüzde 97 tasarruf sağlayan bir ‘doğal akış bataryası’ tasarladı. Ravent bitkisinde bulunanlarla neredeyse aynı olan kinon molekülleri kullanılarak üretilen batarya sadece en az metal piller kadar verimli değil; aynı zamanda çok daha geniş çapta uygulanabiliyor.
10- Ses gücü
İngiliz araştırmacılar, içinde bulunduğu ortamın sesini kullanarak şarj olan bir telefon üretti.
Cihazın çalışma şekli ”piezoelektrik etkisi” ilkesine dayanıyor. Ortamdaki gürültüyü toplayan ve bunu elektrik akıma dönüştüren nano-jeneratörler oluşturan ekip, telefonun çevredeki “gürültü”den sürekli ve etkin şekilde şarj olabilmesini sağladı.
Nanorodlar insan sesine karşılık gelir. Geveze telefon kullanıcıların, konuşurken aynı zamanda sesleriyle telefonu şarj edeceklerini söyleyebiliriz. Belki de bu şekilde, mesajlaşmak yerine telefonla görüşme alışkanlığımızı geri kazanırız.
Bu liste dışında kalmış olsalar da hava akımından, çiyden, tuvaletten; kısacası aklınıza gelen pek çok şeyden enerji toplayan piller üretmek artık mümkün. Şarj kabloları, prizler, temassızlık sorunu, kısa kullanım ömrü gibi bugün hayatımızın doğal parçaları olan fiziksel sınırlılıklar, yakın bir gelecekte hatırlamakta zorlandığımız ‘demode’ dertler olabilir. O zamana dek şarj aleti dayanışmasına ve ortamlarda priz arayışına devam.
Kaynak: Pocket-lint