- Sony, Sony Global Education’ın ürünü olan Koov ile kodlamayı çocuk yaştakilere öğretmeyi hedefliyor.
- Çocuklar, tablet ya da bilgisayara yüklenen yazılım sayesinde basit nesneler yapabilecekleri bloklar ile oyuncaklara komut verebiliyor.
- Kodlama öğrenmeyi kolay, eğlenceli ve akılda kalıcı hale getiren oyuncaklar sayesinde oyun algısı da dönüşüyor.
- STEM: Science, tech, engineering, math – bilim, teknoloji, mühendislik, matematik kelimelerinin baş harfleriyle oluşturulmuş bir kısaltma. Yeni nesil, teknoloji odaklı eğitimi açıklamak için türetilen bu kavram oyuncak sektörünü etkisi altına almaya devam ediyor.
- Google gibi devler bile STEM oyuncak sektörü pastasından pay almak için pazara giriyor.
Kodlama genellikle ”zor” ya da ”sıkıcı” olarak algılanır. Gerçekten de ekran başında uzun saatler harcayarak, satır satır kod girerek ve başkalarının hatalı kodlarını düzelterek geçirilen kod öğrenme süreci çok da verimli sayılmaz. Koov ise temel kodlama eğitimini oyun bloklarından bir şeyler inşa etmek kadar kolay hale getiriyor.
Renkli bloklar, etkileşimli robot penguen, kamyon ya da birçok farklı şeyi oluşturmak için birbirine geçebilme özelliğine sahip. ”Blueprints” özelliği çocukları yönlendiriyor ancak en iyi öğrenme, hayal gücü ve keşfetme duygusuyla ortaya çıkan oyuncaklarda oluyor. Sony Global Education’ın kıdemli Pazarlama Müdürü Tim McGregor, “Tarif edilen robotlar çocuklara daha çok ilham kaynağı olması için gösteriliyor. Amaç çocukların kendi eşsiz robotlarını yapma becerisi kazanması.” ifadesiyle Koov’un misyonuna açıklık getiriyor.
Müfredat MIT’den
Sony bu renkli blokları geçen yıl Japonya’da tanıttı. Bloklarla gelen tamamlayıcı uygulama, “looping” (bir işlemi sürekli olarak gerçekleştirme, döngü) ve “if-then” (bir komutu, başka bir komut yapıldığında gerçekleştirme) gibi programlama kavramlarını öğretiyor. Sony, uygulamanın müfredatını MIT’nin “Drag-and-Drop Scratch” programlama dilini kullanarak geliştirmiştir. İlk dersler ”Kod nedir? Onunla ne yapabilirsin?” gibi basit sorularla başlıyor. Sonrasında çocuklar, hareket algılayıcı bir sensörle açılıp kapanan bir fener yapıyor. İleri düzey derslerde ise, dans eden, şarkı söyleyen penguen yapma ve rasgele sayılarla “looping” ve kodlama gibi kavramları içeriyor.
Koov, çocukların oyun anlayışını zenginleştiren yaklaşımıyla etkisi gittikçe genişleyen STEM oyuncak dünyasına katıldı. 3 yaşındaki çocuklara dahi temel kodlamayı öğretebilecek şekilde geliştirilen kodlama robotu Cubetto ya da Tech Will Save Us’ın çocuklara basit elektrik devrelerini anlatan oyun hamurları Koov gibi ilgi çeken oyuncaklardan. Google da Proje Blokları adını verdiği oyuncakla geçen sene STEM oyuncak pazarında kendini göstermişti.
Soyutu somuta dönüştürmek
Indiana Üniversitesi Yaratıcı Labaratuar Yöneticisi Kylie Peppler, STEM trendini “Şirketler, sayısal düşünmeyi eğlenceli bir ortama indirgeyerek çocuklara sayısal düşünmenin mantığını öğretmek istiyor” ifadeleriyle açıklıyor. Kodlama gibi ağırlıklı olarak ekran başında icra edilen, soyut bir kavramı somutlaştırmak kavramayı herkes için daha kolay kılıyor. Peppler, “Ortaya çıkan oyuncaklar, çocukların daha büyük fikirler üretmesini kolaylaştırabilir” diyor.
Robotları hareket ettirmek, ışıklarını yakıp söndürmek veya uyarı sinyali vermek için uygun sensörün telini ilgili giriş ve çıkış portlarına takarak (harici bir Arduino kontrol mekanizması ile) kontrol edilebilen Koov blokları, çocukların teknolojinin arkasındaki fikri görselleştirmesine ve uygulayabilmesine yarıyor. Sony Global Education Pazarlama Müdürü Tim Mcgregor “Her şey kablosuz halde de sunulabilirdi ancak çocuklar kablo bağlantıları ile sensör, ışık ve motor hareketlerin nasıl aktarıldığını daha kolay anlıyor. Bluetooth gibi kablosuz bağlantılar kullanıldığında çocukların da oyuncakla olan bağlantısını kesiyor” ifadeleriyle fiziksel bağlantılarının önemine dikkat çekiyor.
Tek limit hayal gücü
Koov uygulaması, her türlü nesnenin oluşturulmasını sağlayan yedi farklı bloğun nasıl kullanılacağını açıklayan eğitim seti de içeriyor.
Koov öğrenme ve oyun arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor. Doğru veya yanlış cevap yok, uyulması gereken kurallar ya da geçilmesi gereken testler yok. Sadece keşif sevinci var. Bir çocuk oyun oynadığı süre boyunca ne kadar çok beceri edinirse o kadar iyi.
Kaynak: Wired