- Osmanlı mimarisinde bina cephelerine kuş evleri yapmak çok yaygındı.
- En yaygın şekilde 15. – 19. yy arasında görülen bu mimari tarz, günümüzde neredeyse hiç uygulanmıyor.
- Günümüze ulaşan en eski kuş evleri İstanbul Büyükçekmece’de bulunan Kanuni Köprüsü üzerindedir.
Osmanlı mimarisinin önemli unsurlarından biri de önemli kentsel yapıların dış duvarlarına işlenen kuş evleriydi. 15. yüzyılda yapımları artsa da daha önceki dönemlerde de izlerine rastlamak mümkün. 19. yüzyıla kadar bir gelenek halinde devam eden bu karakteristik süsleme, sonrasında tamamen terk edildi ve unutuldu. Kuş evleri, sürekli şehirde yaşayan kuşların camilerin, hanların, köprülerin, kütüphanelerin, medreselerin, sarayların, türbelerin ve çeşmelerin çeperinde yuvalanması için güvenli bir alan işlevi görüyordu. Kuş evleri için yer seçimi de önem taşıyordu; yuvalar için güneş alan, rüzgar ve yağmurdan korunaklı güney cepheler tercih ediliyordu.
Kuş evleri bir barınaktan fazlasıydı
Seramik duvarların kuş pisliklerinin etkisiyle korozyona uğramasını engelleme işlevi de bulunan kuş evleri sıradan yapılar değildi; tek katlı evlerden çok katlı kuş konaklarına, minyatür mimariye kadar geniş bir yelpazede çeşitlilik gösterirdi. Her biri ülkedeki büyük yapılara belli bir estetik yaklaşımıyla uygulanmıştı. Daha çok serçe, kırlangıç ve güvercin gibi “kentli” kuşlara sığınak olmuştu. Kuş konakları tuğla, kiremit, taş ve harçla yapıldığı gibi ahşaptan olanları da vardı. Ancak ne yazık ki geçmişten günümüze ulaşabilmiş bir ahşap örnek bulunmuyor.
Kuş evleri kuşlara barınak sağlamasının yanı sıra manevi bir anlam da yüklenmişti. Kuş evlerinin, inşa edene bereket getirdiğine inanılıyordu. Kuş evlerinin kamusal alanın bir parçası haline gelmesi ve sürekli olarak bakımlarının yapılması hayvanlara ideal bir yaşam alanı sağlama çabasının şüphesiz en güzel örneklerinden biriydi. İnsanlar kuş evlerine ”güvercinlik”, ”kuş köşkü”, ”serçe saray” gibi farklı isimler vermişti.
En eski örneği
Batı’da bina çeperlerine uygulanan kabartma heykellere alternatif oluşturan kuş konaklarının örneklerine hemen her şehirde rastlamak mümkün. Günümüze sağlam olarak gelen kuş evlerinin bulundukları yapılar arasında en güzel örnekler arasında Nevşehir Kurşunlu Camii Kütüphanesi, İstanbul’da Taksim Maksemi, Üsküdar Ayazma Camii, Lâleli’de bulunan Sultan III. Mustafa ve III. Selim Türbesi, Selimiye Camii ve Eyüp Şah Sultan Mektebi ile Kayseri Şeyh İbrahim Tennurî Çeşmesi yer alıyor. En eski örneğinin ise 16. yy’dan kalma İstanbul Büyükçekmece Köprüsü üzerinde bulunan kuş konakları.
En azından bir zamanlar kent hayatında kuşların konforunun gözetildiğini ve bunun kendi kültürümüze has bir güzellik olduğunu bilmek bir nebze de olsa teselli veriyor. Ne diyelim, geleceği daha iyi kurabilmek için tarihten ilham alabilmek dileğiyle…
Daha fazla kuş evi fotoğrafı için buraya!