- Kekova ve çevresi, doğa ve tarih tutkunları için Türkiye’deki en cazip noktalardan biri.
- Arkeolojik kalıntılar nedeniyle bu bölge 1990 yılında koruma altına alınmıştı.
- Vali Münir Karaloğlu, 1986’dan bu yana dalış yasağı uygulan Kekova’da “kontrollü dalış” için gerekli izinlerin alınması konusunda başvurularda bulunulduğunu açıkladı.
- Böylece bölgede rehberler ve arkeologlar eşliğinde dalış turizmi yapılabilecek.
- Adanın güneyinde bulunan 32 noktada izinli dalış serbest.
Su altı cenneti Kekova
Antalya’nın Demre ilçesi yakınlarında Kaleköy ve Üçağız açıklarında 7.4 km. uzunluğunda ve yaklaşık 500 m. derinliğinde küçük, kayalık bir ada parçası Kekova, aynı zamanda 6 kilometrekareye yakın yüzölçümüyle de Türkiye’nin Akdeniz’deki en büyük kara parçası olma özelliğini taşıyor. Uzun yıllar Likya Uygarlığı’nın daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun etkisinde kalan bölgede 2. yüzyılda yaşanan depremler sonucunda, kiliseler, Likya tipi mezarlar, şarap mahzenleri gibi bir çok eser sular altında kaldı. Kekova bugün su altı arkeolojisi için en zengin alanlardan biri. Arkeolojik kalıntıların zarar görmemesi için bölge, 1990 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sit alanı olarak korumaya alındı.
Kontrollü dalış için başvurular yapıldı
Kekova’da bulunan su altı antik kentin korunması ve zarar görmemesi için ise 1986’dan bu yana dalış yasağı uygulanıyordu. Vali Münir Karaloğlu, özel bir izinle ve belirli bir alanda kazı bilimciler ve rehberler eşliğinde ‘kontrollü dalış’ izni için bakanlıklara müracaat yapıldığını duyurdu. Vali Karaloğlu konuyla ilgili, “Sadece Kekova değil, Antalya sahilleri su altı açısından çok zengin. Birçok noktada batıklar, arkeolojik değerlere sahip ve alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilmesi yönünde dalış turizmine yönelik yaptığımız çalışmalar meyvesini vermeye başladı. İlgili bakanlıklardan izin çıkması halinde Kekova bölgesinde rehberler ve arkeologlar eşliğinde dalış turizmi yapılabilecek” açıklamasında bulundu.
Adanın güneyinde dalışa izinli 32 nokta var
Bu çevrede bugün “Batık Kent” olarak adlandırılan adanın kuzeybatı kıyılarındaki kalıntılar, M.Ö 5. yüzyılda ticari ve askeri üs olarak kullanılmış olan bölgede yer alıyor ve bu alanda şu an yüzme yasağı uygulanıyor. Bu bölge aynı zamanda dalış izinlerinin de dışında kalacak. Kaleköy’ün hemen önünde bulunan iki alanda yüzme izni bulunan Kekova’da ancak özel izinle dalış yapılabiliyor. Kekova Adası’nın güneyinde dalışa izinli 32 nokta bulunuyor. Adanın güneyinde Deniz Feneri, Antrium, Mavi Mağara, Eğri Liman, Salyangoz Koyu, The End ve 72 metre boyundaki Iberian Coast gemi batığı başlıca dalış noktalarını oluşturuyor.
Kaynak: AktüelArkeoloji