maltepe escort
kurtköy escort
pendik escort
göztepe escort
bağdat caddesi escort
ataşehir escort
acıbadem escort
içerenköy escort
kozyatağı escort
küçükyalı escort
kadıköy escort bayan
ümraniye escort bayan
bostancı escort bayan
ataşehir escort bayan
anadolu yakası escort bayan
kadıköy escort
ataşehir escort
bostancı escort
ümraniye escort
anadolu yakası escort
bostancı escort
bostancı escort
serifalı escort
serifalı escort
serifalı escort
ataşehir escort
kadıköy escort
bostancı escort
ümraniye escort
kartal escort
maltepe escort
pendik escort
kurtköy escort
anadolu yakası escort
Bugünlerde sıkça gündeme gelmeye başlasa da aslında Oxford İngilizce Sözlüğü’ne 2013 yılında girmiş.
Güncel bir araştırma FoMO’yu daha geniş şekilde şöyle tanımlıyor:
Baş edilmesi güç ve bazen de kafa karışıklığına sebep olan ‘bir şeyler kaçırıyormuşsunuz’ hissi – özellikle arkadaşlarınızın ya da yaşıtlarınızın yaptıklarına bakıp, sizden daha fazlasına ya da daha iyisine sahip oldukları düşüncesine kapılmaktan kaynaklanan olumsuz hislerin bütünü.
FoMO kesinlikle iyi bir şey değil ve oldukça yaygın. ABD’de genç yetişkinlerin 4’te 3’ü bu fenomeni deneyimlediklerini ifade ediyor. FoMO, sosyal medya hesaplarınızda bir tür kontrol ve sayfa yenileme döngüsüne kapılmanıza neden oluyor. Mahrum kalma hissinden kaçınmak ya da onaylanmak için girdiğiniz bu döngü, zaman zaman da kaygıya da sebep oluyor. Sonuçta kendinizden memnun olana dek ‘dijital hamster çarkı’nda koşmayı sürdürmek zorunda kalıyorsunuz.
Bu sadece modern hayatın semptomlarından biri mi? O kadar da önemli değil mi? Yoksa bize bilmemiz gereken bir şey mi söylüyor? Bu döngüyü kırmak için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Araştırma bu sorulara bazı cevaplar veriyor ve çözüm mümkün. Ama önce kötü haberler: FoMO düşündüğümüzden çok daha kötü.
Mutsuzluktan kaynaklanıyor
Eğer FOMO döngüsüne kapılmışsanız muhtemelen hayatınızdan pek memnun sayılmazsınız.
Araştırma FoMO’nun kaynağına şöyle bir açıklama getiriyor:
”Ulaştığımız sonuçlar gösteriyor ki beceri, otonomluk gibi temel ihtiyaçların yeterince tatmin edilememesi, daha yüksek seviyede bir geri kalmışlık hissine neden oluyor. Genel modda ve hayatından memnuniyette de düşük seviyelere işaret ediyor.”
Bazı şeyler hakkında pek iyi hisleriniz yok ya da diğer herkesin sizden daha çok eğlenip eğlenmediğini merak ediyorsunuz. Bu ‘kaşıntı’yı nasıl giderirsiniz? Elbette Facebook’a bakarak.
Araştırmanın moral bozucu sonuçlarına ilişkin detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. FOMO ile mücadele için basit bir alıştırma önerilmiş: Kıymet bilmeyi denemek.
Minnettarlık
Etrafınıza bir bakın. Hangi güzelliklere çantadaki keklik gözüyle bakıyorsunuz? Ev? Aile? Arkadaşlar? Şimdi onların elinizden alındığını düşünmeye birkaç saniye ayırın. Nasıl hissettiniz? Kötü şeyler hepimizin başına gelebilir, değil mi? Bir ölçüde sahip olduklarınız için şanslısınız. Çünkü hiçbirinin daima elinizde olacağının garantisi yok.
Bu alıştırma size aptalca mı geldi? Araştırma işe yaradığını söylüyor. Zihinsel olarak hayatınızın keyifli dakikalarını öne çıkarmak, onların kıymetini daha iyi anlamanızı, daha minnettar ve mutlu olmanızı sağlar.
Sosyal medyadaki ‘iyi görünümlü’ hayatlarla karşılaştırma yapmak, sizde kaçınılmaz olarak daha azına sahipmişsiniz hissi uyandıracaktır. Sosyal medyayı tarayarak aradığınız cevabı, hayatta her zaman sizin ya da sizinle olacakmış gibi gördüğünüz iyi şeylere bakarak arayabilirseniz, hissettiğinizden daha fazlasına sahip olduğunuzu görebilirsiniz.
Özetle
- FOMO mutsuzluk kaynaklıdır.
- Sosyal medya mutsuzluğu artırabilir. Facebook ya da Instagram ‘kötü’ değildir ancak mutluluğu buralarda aramak öyledir.
- Mutluluk ‘dikkat’ ile yakından ilgilidir. İyiye odaklanırsanız daha iyi hissedersiniz.
- Minnet duygusu hayatidir. Elinizdeki değerli şeylere sahip olduğunuz için şanslı hissetmeli ve onların değerini bilmelisiniz.
Kendimizi başkalarıyla karşılaştıracak şekilde gelişmişizdir ve bu bizi herkesin en iyi görünümü vermek için bazı sivri köşeleri törpülediği platformlara da yöneltebilir. Sosyal medya mutluluğunuza da katkıda bulunabilir ancak sürekli karşılaştırma yapmanın böyle bir etkisi olamaz. Sosyal medya yüz yüze görüşmelerinizi sıklaştırıyor ya da iyileştiriyorsa bu iyi kullanımına bir örnektir. Örneğin futbol oynamak için arkadaşlarınızla sosyal medya üzerinden organize oluyorsanız bu iyidir. Futbol oynamak yerine sosyal medyada ‘takılmayı’ tercih etmeye başladıysanız bu iyi değildir.
Sevdiklerinizle birlikteyken telefonunuzu elinizden bırakmayı unutmayın. Aile ve arkadaşları düzenli olarak görmenin verdiği mutluluğun yıllık 97 bin Dolara (346 bin Liraya) karşılık geldiği belirtilmiş. Sosyal medyada gördükleriniz size bunu vermeyecektir. FOMO yerine JOMO yani ‘illüzyondan uzak olmanın mutluluğu’ sizinle olsun!
Bir dahaki sefere sosyal medyada özenle tasarlanmış ‘cool’ fotoğraflara bakıp kıskançlık ya da yetersizlik duygularına kapıldığınızda unutmayın ki kaçırdığınız şey fotoğraftaki hayat değil, bizzat kendi hayatınız.
Kaynak: Time