İradeden Fazlası
Psikolojide akıl sağlığı sıklıkla tartışılır ancak ‘zihinsel dayanıklılık’ ve onun net tanımı hakkındaki tartışmalara bu kadar sık rastlanmaz. Zihinsel güç, duygu ve düşüncelerinizi, içinde bulunduğunuz koşullardan bağımsız olarak düzenleyebilme ve olumlu bir davranışa sevk edebilme kapasitenizdir. Zihinsel güçlülüğü artırmak, kendi değerleriniz doğrultusunda yaşama ve kendi başarı tanımınızı yapma cesareti bulmakla ilgilidir.
Zihinsel güçlülük iradeden fazlasını gerektirir: Çok çalışma ve sadakat. Hayatınıza sağlıklı alışkanlıkları yerleştirmekle, zamanınızı ve enerjinizi kendinizi geliştirmeye adamakla ilgilidir.
Hayat görece basit gibiyken zihinsel olarak güçlü hissetmek daha kolaydır ancak genellikle zihinsel dayanıklılık, en çok da trajedinin ortasında belirginleşir. Zihinsel dayanıklılığınızı artırmak hayatın kaçınılmaz engellerine hazırlanmanın en iyi yollarından biridir.
İşte zihinsel dayanıklılığı yükseltmenin bazı yolları:
Kendinizi maruz bıraktığınız şeyler konusunda dikkatli olun
Hayatınızdaki insanlar, yaptığınız sohbetler, dinlediğiniz müzikler, okuduğunuz kitaplar ya da izlediğiniz filmler… Bütün bunların –ve maruz kaldığınız diğer her şeyin- sizi etkilediğini unutmayın. Bunların sizin üzerinizde yarattığı etkiye mani olamazsınız ancak neye maruz kalacağınızı kontrol edebilirsiniz.
Çekirdek inanışlarınızı gözden geçirin
Her birimizin kendimize ve dünyaya ilişkin kemikleşmiş inançları vardır. Farkında olsak da olmasak da bunlar, düşüncelerimizi, davranışlarımızı, duygularımızı ve dolayısıyla hayatımızı doğrudan etkiler. Zaman zaman bu inanışlarımız gerçek dışı ve verimsizdir. Örneğin asla mutlu olamayacağınıza, başarılı olamayacağımıza, huzuru ve sevgiyi bulamayacağımıza inanıyorsak, bunun ‘’kendini doğrulayan kehanet’’e dönüşmesi işten bile değildir.
Zihinsel enerjinizi akıllıca kullanın
Hayatta kontrolünüz dışındaki şeylere kafa patlatmak, zihinsel enerjinizin hızla ziyan olmasına sebep olur. Olumsuzluklara odaklandıkça enerjinizi tüketir ve etkin çözümler için kullanacağınız enerjiden mahrum kalmış olursunuz. Yaklaşmakta olan bir fırtına söz konusu iken odanızda oturup endişelenmek size sadece felaket getirir. Böyle bir durumda yerinizden kalkıp hazırlanabilmeniz gerekir. Kendinizi olumsuzluklara takılı kalmış bulduğunuzda, dikkatinizi kontrol edebileceğiniz sorunlara yöneltin. Hedefler belirleyin. Çözmek istediklerinizi ve çözdüklerinizi yazın. Yeterince tekrar ederseniz alışkanlık haline gelir.
Olumsuz düşüncelerinizi olumlular ile değiştirin
Düşüncelerimiz üzerine düşünmeye pek vakit ayırmayız. Oysa düşünme hatalarımız hakkında farkındalığımızın artması, zihinsel dayanaklılığımızı da destekler. ‘’Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum’’ gibi abartılmış olumsuz düşünceler, sizi potansiyelinize ulaşmaktan alıkoyar. Bu tip abartılı olumsuz düşüncelerinizi tespit edin ve onları verim sağlayacak ‘’gerçekçi’’ düşüncelerle değiştirin. ‘’Zayıflıklarım olabilir ama dayanıklı olduğum noktalar da var.’’ gibi dengeli bir yaklaşım benimseyin. Düşüncelerinizi değiştirmek, onları sürekli izlemeyi gerektirse de bu pratik, en iyi halinize ulaşmanız için oldukça iyi bir araçtır.
Hoşnutsuzluğunuzu tolere edin
Zihinsel dayanıklılık, duygulanmamak demek değildir. Aksine zihinsel güç, duygularınızın son derece farkında olarak onlara en iyi cevabı nasıl vereceğinizi belirleyebilmeyi gerektirir. Yani duygularınızı, onlara esir olmaksızın kabullenmeniz gerekir.
Gelişiminizi günlük olarak takip edin
Günümüzün ‘’meşguliyet dünyası’’nda, kişinin kendine dönmesi ve gösterdiği gelişim üzerine düşünmesi hepten zorlaşmıştır. Duygu ve düşünceleriniz hakkında eriştiğiniz irili ufaklı tüm farkındalıklarınızın üzerine günlük olarak düşünün.
Kaynak: Forbes
Melek, thanks for the article post.Really thank you! Great.