ankara escort
çankaya escort
eryaman escort
etlik escort
ankara ucuz escort
balgat escort
beşevler escort
çankaya escort
cebeci escort
çukurambar escort
demetevler escort
dikmen escort
eryaman escort
esat escort
etimesgut escort
etlik escort
gaziosmanpaşa escort
keçiören escort
kızılay escort
maltepe escort
mamak escort
otele gelen escort
rus escort
sincan escort
tunalı escort
türbanlı escort
ulus escort
yenimahalle escort
Üniversiteye gitmek için paraya ihtiyacı olan bir yabancıya 1 kuruş verir miydiniz?
Kickstarter ve Upstart gibi kitle fonlama ve kişilerarası borçlanma servislerinin yaygınlaşması ile üniversite öğrencilerinin arkadaşlarından, ailelerinden ve yabancılardan, bağış ve borç toplamak için sahip oldukları seçenekler de son yıllarda çeşitlendi.
1987 yılına gittiğimizde ise 18 yaşındaki Illinois Üniversitesi’nin taze öğrencisi Mike Hayes’ın aklına bir tek seçenek geliyordu, o da zorlu bir girişimdi.
Hayes yoksul biri değildi ancak eczacı olan babası ve öğretmen olan annesi zaten diğer 4 çocuklarının okul masraflarını üstlenmişti. Mike, Temmuz 1987’de liseden mezun olduğunda, Illinois Üniversitesi’nde öğrenim görmek için gerekli olan 28 bin doların denkleştirilmesi mümkün görünmüyordu.
2.8 Milyon Kişi Ona 1’er Penny Verir Miydi?
Güz dönemi yaklaştığında Hayes’in cebinde eczane tezgahtarlığından kazandığı 2.500 Dolar ve şahane bir fikir vardı: 2,8 milyon insan ona 1’er penny vermeye razı olur muydu? Genç adam çareyi kitlesel fonlamada bulmuştu şimdi 2,8 milyon kişiye ulaşması gerekiyordu.
İngiliz bilgisayar bilimcisi Tim Berners-Lee’nin, World Wide Web’i geliştirmesine hala 1 yıldan fazla zaman vardı ve Hayes’ın para toplamak için başka bir araca ihtiyacı olacaktı. O aracın, Chicago Tribune gazetesinde köşe yazarı olan Bob Greene’in adı ile geleceği henüz bilinmiyordu.
Asi muhabirlikten köşe yazarlığına geçiş yapan 40 yaşındaki Greene, o dönem gazetede nüfuzunun en yoğun olduğu günleri yaşıyordu. Yılda 750 bin doların üzerinde kazanan yazarın köşesi ulusal çapta 2000 gazetede yayımlanıyordu.
Hayes, Greene ile tanıştığında sadece bir şeyi bilmek istedi: ‘’Köşenizi kaç kişi okuyor? Milyonlarca, değil mi?’’
”Okumayı Bırakın ve O Bir Kuruşu Zarfa Atın”
Greene, genç adamın yenilikçi fikrinden etkilendiğini inkar edememişti. 6 Eylül günü Hayes ile ilgili bir köşe yazısı kaleme aldı ve onun 1 kuruş dileğini devasa okuyucu kitlesine sundu. ‘’Dileniyormuş gibi hissetmiyorum. Bütün samimiyetimle şuna inanıyorum ki bana 1 kuruş göndermek kimse için zahmetli bir şey değildir.’’ diyordu Hayes, köşe yazarına ilettiği satırlarında. Greene, okuyucularına ‘’Okumayı bırakın’’ diye sesleniyor ve Hayes’in posta kutusu numarası ile birlikte ekliyordu: O kuruşu zarfa atın.
Herkesin Greene’nin ikna becerilerine güveni tamsa da; kimse bunun gerçekten işe yarayabileceğine inanmıyordu – özellikle de 1 penny’i postalamanın maliyetinin, bağışın 22 katı olduğu göz önüne alınırsa…
Fakat sosyal medyadan önce de delice bir fikrin ağızdan ağıza yayılmasının mümkün olduğu ortaya çıktı. Hayes’in komik derecede basit planı, insanın viralleşmeyi tetikleyen ilkel bir zaafına dokunmuştu. Dünyanın her yanından bozuk paralar, kağıt paralar ve daha büyük bağışlar, Hayes’ın Rochelle, Illinois’teki 13 numaralı posta kutusuna yağmaya başladı ve genç adam artık 2.9 milyon penny’e ve okunmayı bekleyen 90 bin mektuba sahipti.
Hayes üniversite giderlerini karşıladı, gıda biliminden derece ile mezun oldu. Kampüste tanınmış biriydi ve arkadaşları ona ‘’Penny Adam’’ adını takmıştı.
1987’den bu yana eğitim fonlamak için oldukça yaratıcı çözümler geliştirildi. GoFundMe, GiveCollege, Pave ve Upstart gibi servisler sayesinde artık binlerce gelecek vadeden üniversite öğrencisi, hedeflerine ulaşmak için en yakınlarındaki büyük isimlere hoş görünmek zorunda kalmaksızın ‘’Mike gibi’’ olabiliyor. Daha da önemlisi bu istekli genç zihinleri desteklemek için, bağışçılar ve yatırımcılar, mikrop yuvası bozuk paralar ya da pul maliyeti hakkında tasalanmak zorunda kalmıyor.
Kaynak: OZY