Ünlü blogger anneye eşinden dava
Dünya genelinde oldukça ateşli tartışmalara yol açan ‘çocukların sosyal medyada temsili’ konusunda yaşanan son gelişmelerden biri de blogger bir anneye eşinin açtığı dava oldu. Sosyal medyada sıklıkla iki çocuğunun fotoğraflarını paylaşan Nihan Kayalıoğlu’nun eşi, “Çocuklarımı reklam malzemesi yapıp para kazanıyor, istismara davetiye çıkarıyor” diyerek dava açtı. Mahkeme babayı haklı buldu.
İstanbul Beykoz Aile Mahkemesi’ne başvuran Savaş İçten, eşiyle şiddetli geçimsizlik yaşadığını belirterek boşanmayı talep etti. Çocuklarının anneleri tarafından istismar edildiğini ileri sürerek velayetin de kendisine verilmesini istedi.
Avusturya’da da benzer durum yaşanmıştı
Benzer bir durum geçen sene Avusturya’da yaşanmıştı. Avusturya’da 18 yaşında bir genç kadın, yüzlerce çocukluk fotoğrafını Facebook’ta paylaşan ailesinden önce fotoğrafları kaldırmalarını istemiş, sonuç alamayınca ailesini mahkemeye vermişti.
Genç kadın medyada yaptığı açıklamalarda “Hiç utanmaları, sınırları yok. Tuvalette otururken, karyolada çıplak yatarken fotoğraflarımı bile paylaşmışlar. Hayatımın her aşaması fotoğraflanmış ve kamuya açılmış” ifadelerini kullanmış ve mahkeme de genç kadını haklı bulmuştu.
Fransa’nın bu konuda hiç affı yok
Fransa’da ise çocukların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan ailelere yüksek para cezası ve hatta 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi söz konusu. Bu denli büyük yaptırımların ardında yatan tek sebep pedofilinin yarattığı tehlike değil, aynı zamanda çocukların benlik duygularını ve özsaygılarını yaralayacak, hiçe sayacak paylaşımların da engellenmesi.
Güvenliğini ve haysiyetini gözetin
Evet çocuklar sizin çocuklarınız ancak onların sizden bağımsız birer birey olduklarını, kendi sosyal çevreleri olduğunu ya da olacağını unutmadan hareket etmelisiniz. Banyoda çıplak hallerini, onları utandıracak durumları, zor duruma sokacak görüntüleri, adres, telefon, soyisim gibi detayların yer aldığı paylaşımları yapmaktan kaçınılmalı. Özellikle de herkese açık bir profiliniz varsa! Aksi durumda tehlikelere davetiye çıkarmakla kalmaz; gelecekteki sosyal yaşantılarında karşılaşabilecekleri zorlukları da sebepsiz yere artırmış olabilirsiniz.