Neden önemli?
Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman alanındaki çalışmalarının yanı sıra, kuantum fiziği gibi ağır konuları hemen hemen herkes için anlaşılır bir şekilde açıklama kabiliyetiyle de saygı kazandı. Feynman’ın en karmaşık fikirleri bile en basit ifadeyle açıklayabilmesiyle övündüğü de yakın çevresi tarafından doğrulanmış. Kendisi de fizikçi olan arkadaşı Goodstein bir keresinde Feynman’a “neden yarı tamsayı spinleri (kuantum mekaniğinde spin: tüm temel parçacıkların özünde bulunan dönüş değeri) Fermi-Dirac prensibine uyar?” şeklinde soru yöneltmiş ve Feynman konu üzerine basit bir anlatım geliştireceğini söylemesine rağmen birkaç gün sonra eli boş dönmüş. “Feynman’ın bir şeyi basite indirgeyememesi konuyu gerçekten anlamadığını gösterir” diyor Goodstein ve “Feynman bir şeyi açıklayamıyorsa onun öğretim tekniğinde bir sorun yoktur, bilgide sorun vardır” diye ekliyor.
Feynman Tekniği, James Gleick’in 1993 biyografi kitabı “Richard Feynman’ın Yaşamı ve Bilimi”nde açık bir şekilde belirtilir. Kitapta Gleick bu tekniği, Feynman’ın Priceton Üniversitesi’nde sınavlardan tam not alma yöntemiyle açıklıyor: “Feynman bir konuya çalışacağı zaman yeni bir defter alır ve giriş sayfasına ‘Bilmediğim Şeyler Defteri’ yazardı. Bilgilerini ilk orada düzenlerdi ancak sonradan dönüp eklemeler yapardı tabii. Fiziğin her branşını ayrı ayrı inceleyip birbirleri arasındaki ilişkiyi ve tutarsızlıkları bulmak için haftalarca çalışırdı. Her konunun temel parçalarını bulmaya çalışırdı.” İşte bu, Feynman Tekniği’nin ilk adımı, gelin tüm adımları inceleyelim.
1. Öğrenmek istediğiniz konuyu belirleyin ve o konu üzerine çalışmaya başlayın.
Konu hakkında bildiğiniz her şeyi bir sayfaya yazın ve ikinci bir sayfa açıp öğrendiğiniz her yeni şeyi tek tek bu sayfaya ekleyin.
2. Konuyu hiç bilmeyen birine anlatır gibi anlatın.
Üzerinde çalıştığınız konuyu bir sınıfta ders verir gibi anlatmayı deneyin. Bunu yaparken olabildiğince basit ifadeler kullanın. Sadeleştirme konuyu sizin için de anlaşılması kolay hale getirecektir.
3. Takıldığınız noktada kaynaklara geri dönün.
Konuyu anlatırken basitleştiremediğiniz, ilişki kuramadığınız noktalar olursa kaynaklara dönüp o kısmı tekrar çalışın. Böylelikle nerede eksiğiniz olduğunu da farketmiş ve telafi etmiş olursunuz.
4. Basitleştirin ve örneklendirin.
Konuya hakim olduğunuzu hissedene kadar bu süreci tekrarlayın. Yalın bir dil, kendi cümleleriniz ve kendi tecrübelerinizden örneklerle süslenmiş bir anlatım konuyu öğrenmenizi ve detayları anımsamanızı kolaylaştıracaktır.
Bu teknik sadece yeni bir bilgiyi öğrenmek için değil aynı zamanda zaten bildiğiniz bir konuyu daha derinlemesine anlamak, bir fikri hatırlamak ya da sınava çalışmak için de uygulanabilir.
Aslında farkında olmadan bu tekniğin bazı kısımlarını hepimiz uygulamışızdır. Örneğin babanıza bilgisayarda bir işlem yapacağı zaman nasıl çalıştığını anlatırken, final haftasında çalıştığınız konuyu arkadaşlarınıza anlatırken… Böylelikle kendi bilgilerimiz de perçinlenmiş olur ve konuyu her zamankinden daha iyi kavramış oluruz.
Kaynak: Curiosity