Daha önce Fransa Anayasa Konseyi, çocuklarını aşılatmak istemeyen bir ailenin, ‘aşı zorunluluğunun anayasaya aykırı olduğu’ iddiasıyla yaptığı başvuruyu reddetmişti. Halihazırda difteri, tetanoz ve çocuk felci aşılarının çocuklar için zorunlu olduğu Fransa’da, aşıları eksik olan çocuklar, çocuk yuvalarına ve okullara alınmıyor. İtalya’da da benzer bir yasa ile bu yıl 2 bin 500’den fazla kızamık vakası bildirildiğinden, 12 ayrı aşı Mayıs ayında hükümet tarafından zorunlu hale getirildi. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri’nde aşılar konusunda huhuki bir yetkisi bulunmamasına rağmen, çoğu devlet okulu, çocuklar için kızamık, kabakulak ve kızamıkçık için aşılanma şartı getirmiş durumda.
Tercih değil zorunluluk
Aşılar, yıllardır tartışmaların merkezinde olan bir konu. Bazı ebeveynler çocuklarına aşı yaptırmanın kişisel bir tercih olduğuna inansa da Fransa hükümeti bunun bir “zorunluluk” olduğu görüşünde. Hatta bunu toplumsal bir soruna dönüşebilecek ciddi bir kriz süreci gibi yönetiyor.
Dünya Sağlık Örgütü Mart ayında Avrupa’da artan kızamık salgını konusunda yayınladığı bildiride, Ocak ayında bölge genelinde 500’den fazla kızamık vakası görüldüğünü ve 2015 yılında dünya genelinde 134 bin 200 kişinin kızamıktan öldüğünü bildirdi.
Fransızların yüzde 41’i aşılara güvenmiyor
Bir İngiliz gastroenteroloji (mide-barsak sistemi hastalıkları) uzmanı olan Dr. Andrew Wakefield, 1998 yılında 12 çalışma arkadaşı ile birlikte, MMR (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) aşısı ile otizm arasında bir bağlantı olma ihtimalini öne süren bir makale yayınladı. Bu makalede Wakefield, MMR aşısındaki canlı virüsün bağırsak mukozasının geçirgenliğini artırarak kana, oradan da beyne geçtiğini ve böylelikle otizme neden olduğunu iddia ediyordu. Bu iddianın dayanağı olarak da makaleye kaynak olan klinik çalışmada incelenen 12 vakanın hepsinde otizm bulgularının MMR aşılamasından bir ay sonra ortaya çıkmış olması ve bağırsak biyopsilerinde ortak bulgulara rastlanması gösteriliyordu. Birçok çalışma aşıların güvenli ve etkili olduğunu göstermiş olsa da bazı ebeveynler hala, çalışmasının bilimsel ilkelere ve etiğe aykırı olması nedeniyle hekimlik lisansını kaybetmiş olan Dr. Andrew Wakefield’ın sebep olduğu aşı karşıtı hareketin etkisi altında. Toplumun aşıya karşı güvenini konu alan 2016 tarihli bir araştırma, Fransız vatandaşlarının yüzde 41’inin aşıların güvenli olduğu fikrine katılmadığını gösterdi.
Türkiye’de Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz yıllarda zorunlu aşılar için ”ana baba rızası” gözetilmesi şartı getirmişti. Coğrafi konumu ve yoğun göç altında olması sebebiyle ülkemiz de ‘hortlayan’ çocukluk dönemi hastalıklarına karşı kırılgan bir yapıya sahip.
Kaynak: Huffingtonpost