Organ bağışçılarının yetersizliği bu tür deneyleri hızlandırabilir
Denetimli bilimsel dergi Cell’de yayımlanan bir deney raporu, biyomühendislik için çığır açıcı kabul edilen bir yeniliği duyurdu: İnsan ve domuz DNA’sı kullanılarak embriyo oluşturma deneyi başarılı oldu. Makaleye göre bu sonuçlar “organ bağışçılarının yetersizliğinden ötürü insan doku ve organlarının farklı canlılarda üretilme ihtimalini artırabilir”. Her ne kadar bu embriyonun sadece birkaç gün gelişmesine izin verilmiş olsa da, bu deneyle ister istemez yarı hayvan – yarı insan yaratıkların ortaya çıkması ya da var olduğu konusunda kaygı dolu tartışmalar yaşandı.
Kasım 2015’te ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (NIH), insan ve hayvan hücrelerini birleştirdiği deneyden kısa bir süre sonra federal hükumet bu konuyu tartışmak için bir toplantı düzenlemişti. NIH Etik Uzmanı David Resnik, Technology Review dergisine verdiği demeçte laboratuvarın bir yerlerine hapsolmuş ve “çıkarın beni buradan!” diye bağıran akıllı bir fare düşüncesinden korktuklarını ifade etmişti.
“Hepimiz bir nevi insan-hayvan hibridleriyiz”
NIH fazla ihtiyatlı davranıyor olabilir fakat hala karşı karşıya gelmemizin gayet olası göründüğü iğrenç ikilemler var. Bu erken safha fetal hücre demetleri bir domuzun üzerinde ya da içinde nasıl insan dokularına dönüşür hala bilmiyoruz. İnsan hücreleri için mide gibi bazı alanlar beyne nazaran daha az karmaşık olabilir. Vice editörü Mike Pearl, konuyla ilgili kaygıların haklılık payınının kestirilebilmesi için New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi’nden Tıp Etiği Uzmanı Arthur Caplan ile görüştü. Onun verdiği cevap ise daha da kafa karıştırıcı: Bazı bilim insanları daha fazla gözetim altında olmalı ama aklınızdaki sebeplerden dolayı değil. Caplan’a göre hepimiz zaten bir nevi insan-hayvan hibritleriyiz.
Muhabir: Etikçiler insan-domuz melezi embriyoyu gördüğünde hangi etik kaygılar dile getirildi?
Arthur Caplan: İnsanlar “Bu deney yeterince denetime tabi tutulmuş mu? Deneyi gerçekleştirmek için yeterince onay veya izne sahipler mi?” dediler.
Sahipler miydi?
Sanırım evet ama bu kesinlikle tartışmalı bir nokta: Neler olup bittiğinin daha fazla hükümet organı tarafından daha şeffaf bir şekilde incelenmesinin gerekli olup olmadığı tartışılır.
Bu gruplar (araştırmacılar) neyin peşinde?
Çok da farklı bir şeyin peşinde değiller. Sadece insanlara bu deneylerin artık yapılabildiğini / yapılacağını göstermek istiyorlar. Yapılan işin şok etme değeri yüksek. Bu, bana koyun Dolly’nin klonlandığı zamanı hatırlatıyor. Gazetede hakkında bir şeyler çıktı ve insanlar “Bu ne şimdi? Bunu kim, neden yaptı? Neler oluyor?” gibi tepkiler verdi. Bu tür deneylerin şok edici bir yanı vardır. İnsanlar hiç beklemedikleri bir anda birinin çıkıp “Şimdi de insan-hayvan karışımı yapıyorlar” dediğini duyuyor.
Peki bu (Dolly) hayvan-insan melezi yapmakla aynı şey mi?
Hayır. Bir şeyler kesinlikle yanlış gidebilir. Üretilen hücrelerin örneğin beyin gibi istenmeyen noktalara gitme riski var – ama bu çok düşük riskli bir fenomen. Evet risk var ancak oldukça düşük. Ve eğer böyle bir durumdan şüphelenilirse hibrit canlının gelişimi durdurulabilir.
Bu durumda beyin hücreleri hâlâ fiziksel olarak bir domuzun içinde olacak…
Bu hücreler domuzun sinir siteminde yer alacakları için ne olacağını kestirmek gerçekten zor. Kesinlikle insan olamazdı. Domuz bedeninde bir cüce gibi olamazdı. Şüphesiz, beyinde kısmen insan hücreleri olması, onu tam teşekküllü bir insan beyni yapmaz.
Bunun hakkında endişelenmemiz gerekmiyorsa, endişelenmemiz gereken ne?
Bence, gerçekleşmesini istemediğimiz şey türler arası insanlar yaratmaktır. Hepimiz bunu kabul ediyoruz. Bu iyi haber. Hiç kimsenin mitolojik melezler veya başka hibrit türler üretmekle özellikle ilgilendiğini sanmıyorum. Sadece organ nakli için yeteri kadar organ ve doku yok. Hatta organ ve doku kıtlığı var. Dolayısıyla niyetin iyi, çalışmaları yapan bilim insanlarının da çok yetenekli olduğunu düşünüyorum.
Birileri mitolojik melezler oluşturmak isteyebilir?
Yapabilir tabii de, o işte fazla para yok. Para kazanmak istiyorsanız, nakledebileceğiniz bir şey yapmalısınız. Amacınız manşet olmaksa, hayvan-insan ucubeleri yaptığınızı cümle aleme duyurabilirsiniz.
İnsandan alınması gereken organları domuzdan alarak kendimizi bir tür hayvan-insan melezine dönüştürecek olmamız yeni ikilemlere sebep olmayacak mı?
Evet, bu daha dramatik ve ilginç olurdu. Ayrıca mevcut deneyden daha fazla sınır tartışması ortaya çıkarırdı. Bunun yanı sıra hayvanların içine insan hücreleri konması konusuna da birçok itiraz var. Ancak zaten kahvaltıda yediğimiz hayvansal ürünlerle bu deneyimi her gün yaşıyoruz. Yediğimiz hayvansal besinlerle hayvan hücreleri -örneğin sucuk formunda- vücudumuza giriyor, bize karışıyor, bizimle birleşiyor ve bize dönüşüyor.
Yani et yediğimiz için bile bir anlamda melezleşmiş durumda mıyız?
Et yediğinizde ya da karnabahar, o size dönüşür. Hayvansal bir ürünü satın aldığında onu pek hayvandan geliyormuş gibi görmezsin fakat aslında salamı doğrudan hayvandan kesmiş, pişirmiş ve yemiş olursun. İnsanlar (kesmek yerine satın alarak) hayvanlarla her gün tartışmalı şekilde haşır neşir olmuyormuş gibi hissedebiliyor.
Kaynak: Vice
aptallar dünyayı , abdallar ise kendini dünyadan kurtarmaya çalışır.