Azı karar, çoğu zarar
Sürekli artış gösteren obezite oranlarına ilişkin korkutucu sağlık belgesellerinde kolaylıkla rastlayabilirsiniz: ”Şeker en büyük düşmandır” – Peki gerçekten öyle midir?
maltepe escort
kurtköy escort
pendik escort
göztepe escort
bağdat caddesi escort
ataşehir escort
acıbadem escort
içerenköy escort
kozyatağı escort
küçükyalı escort
kadıköy escort bayan
ümraniye escort bayan
bostancı escort bayan
ataşehir escort bayan
anadolu yakası escort bayan
kadıköy escort
ataşehir escort
bostancı escort
ümraniye escort
anadolu yakası escort
bostancı escort
bostancı escort
serifalı escort
serifalı escort
serifalı escort
ataşehir escort
kadıköy escort
bostancı escort
ümraniye escort
kartal escort
maltepe escort
pendik escort
kurtköy escort
anadolu yakası escort
Aşırı şeker tüketiminin obezite ve kalp – karaciğer sorunları ile doğrudan ilişkisi olsa da, kararında şeker tüketimini olduğundan çok daha zararlı gösteren bir bilgi kirliliğinden de söz edebiliriz.
Şekere ihtiyacımız var. Şeker, bedenimizi çalıştıran mekanizmanın temel yapı taşlarından biri ve aslında gerekli.
Dr. Jennifer Hayte, şeker tüketiminde şu noktaya dikkat çekiyor: ‘’Yine de şekerli besinler genellikle fazlasıyla işlenmiş bir içerikle üretildiği için ben hastalarımın şeker ihtiyaçlarını meyve, sebze ve yağsız etten karşılamalarını tercih ederim.’’
İşte şeker hakkındaki en yaygın yanlış inanışlar:
Yanlış: Bazı şeker tipleri sağlığınız için diğerlerine göre daha iyidir.
Doğru: Esmer şeker, beyaz şeker, bal… Hepsi aynıdır. Tüm şeker tipleri bedeninizde aynı etkiyi gösterir.
Hepsi parçalanınca tek bir şeye döner: glikoz. Tüm şeker formları glikoz olarak kullanılabilen karbonhidratlardır.
Yanlış: Şeker çocukları hiperaktif yapar.
Doğru: Şeker hareketliliği diye bir şey yoktur.
Çok çeşitli araştırmalar, şeker tüketimi ve hiperaktivite arasında hiçbir bağa işaret etmedi. En güncellerinden biri olan, Oklohoma Universitesi’nden Gelişimsel ve Davranışsal Pediatri bölümü başkanı Dr. Mark Wolraich’ın araştırmasında ‘şekerin çocukların davranışlarını etkilemediği’ sonucuna ulaşılmıştır.
Yanlış: Şeker ağır uyuşturucular kadar bağımlılık yapıcıdır.
Doğru: Bu konu biraz tartışmalı. Şekerin bağımlılık yaptığına ilişkin bir kanıt ya da veriye ulaşılmış değil diyen de var; beynin ödül mekanizmasını hedef aldığı için bağımlılık yapmaya uygun olduğunu söyleyen de var.
Şekerin uyuşturucu madde görevi görebildiğine ilişkin bir veri yok. Şekerden ‘kafa olamazsınız’ ve bağımlılık yaptığını gösteren bir şey de yok.
Şekerin bağımlılık yapıcı özelliğine ilişkin sonuçları birbiriyle bağdaşmayan çalışmalar var. 2013’te yayınlanan Fransa merkezli bir araştırma, şeker isteği ile uyuşturucu maddelerin de hedefi olan beynin ‘ödül’ merkezi arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Hatta araştırmada şekerin en az kokain kadar bağımlılık yapıcı bir madde olduğu sonucuna ulaşılıyor. Ancak diğer uzman ve araştırmacılar, farelerin sadece şeker tüketmelerinin engellendiği günün belli bir aralığında bağımlılık benzeri davranışlar gösterdiğine, istediği zaman şeker tüketen farelerin ise bu tip davranışlar göstermediğine dikkat çekiyor.
Yanlış: Çok şeker tüketmek şeker hastalığına sebep olur.
Doğru: Diyabetin her iki tipi de genetik ve çevresel etkenlerin toplamından kaynaklanır ancak tek başına şekerli bir diyet bu hastalığın ortaya çıkışına doğrudan sebep olamaz.
Şeker tüketmek diyabete sebep olmaz; bu pankreasınız ve metabolizmanızla ilgili karmaşık bir sorundur. Diyabet hastası olduğunuzda yeterince inisülin üretemezsiniz. İnüsilin, glikozun kan dolaşımınıza ve karaciğerinize kullanılabilir enerji olarak iletilmesini sağlar.
Ancak aşırı kilolu ya da obezseniz – fazla yağlanma inüsilin direncine sebep olacağı için – diyabetin ortaya çıkması daha olasıdır. Bu da yoğun şekerli bir beslenme şeklinin, tip 2 diyabet için doğrudan değil, dolaylı bir sebep olabileceği anlamına gelir.
Yanlış: Yapay tatlandırıcılar şekerden daha iyidir.
Doğru: Bazı yapay tatlandırıcılar vücudunuza en az şeker kadar zarar verebilir.
Bazı yapay tatlandırıcılar şekerli benzerlerine kıyasla daha az kalorili olsa da güncel bir araştırma tatlandırıcı içeren gazlı içecek tüketenlerin, tüketmeyenlere oranla 2 kat fazla obezite riski ile karşı karşıya olduklarını ortaya koyuyor. Yapay bir tatlandırıcı olan sakkarinin kokainden daha bağımlılık yapıcı olduğunu ileri süren araştırmalar da mevcut. Amerikan Diyabet Birliği’nin bir araştırması ise diyet gazlı içecek tüketenlerin, diyet olmayan içecek tüketenlere göre yüzde 67 daha fazla diyabet riski ile karşı karşıya olduğunu öne sürüyor.
Yanlış: Şeker dişleri çürütür.
Doğru: Çürükler diş minenizi aşındıran asidik yiyecek ve içeceklerden kaynaklanır.
‘’Şeker diş çürüğünün sebebi değil. Çoğu çürük şekerden değil kraker ve ekmekten kaynaklanır. Şekerli bir şey yediğinizde ağzınızda doğal olarak bulunan bakteri bu şekeri de tüketir. Bu bakterinin atık maddesi ise asittir. Yani bakteriler her yemekten sonra asit üretir. Asit de kalsiyum ve mineral tabakasını zayıflatarak bozar ve çürüğe sebep olur.’’
Yanlış: Şekeri tamamen beslenmenizden çıkarmalısınız.
Doğru: İnsanlar hayatta kalmak için glikoza gereksinim duyar.
Elbette çok şeker tüketmek kilo alma ve uzun vadeli sağlık sorunları gibi şeylere sebep olabilir ancak glikoz bedenimiz için temel bir ihtiyaçtır.
Şekerin yapısal olarak kötü olduğu düşüncesi bir mit. Hepimizin şekere ihtiyacı var. Bedenimizi çalıştıran mekanizmanın yapı taşlarından biri. Hayatta kalmamız için gerekli.
Şekerin her tipinin zehir olduğu düşüncesi son yıllarda yaygınlık kazandı. Beslenmenizden şekeri tamamen çıkarmak oldukça zor olabilir. Meyve, patates ve diğer nişastalı yiyecekler yüksek glisemik indekse sahiptir ve şeker alımınızı sıfırlamak isterseniz bu tip besinleri de diyetinizden çıkarmanız gerekir.
Yanlış: Şeker tüm sağlık sorunlarının anasıdır.
Doğru: Şeker nadiren obezite ve kalp sorunlarının arkasındaki tek sebeptir. Şekerin obezite riskini artırdığı tarttışmasız bir gerçektir ancak sağlıklı bir hayata yönelmek istenirken göz önünde bulundurulması gereken tek etken değildir.
Şekerli besinler genellikle çok kalorili ve ağır şekilde işlenmiş olur. Çok kalorili beslenirseniz kilo alır ve sağlıksızlaşırsınız.
Sonuç: Şekeri doğal olarak – işlenmemiş gıdalardan – almak ve aşırıya kaçmadan tüketmek, özellikle bedeninizin enerji ihtiyacı için, hiç de fena bir fikir sayılmaz.
Kaynak: Insider